Uzaklık Meselesi
A şehrinden B şehrine giderken aradaki mesafeyi hesaplamak mı? Bu kadar sığ olabilir mi? Ya A şehrinde birbirine hasret yaşayanlar arasındaki mesafe? Bu uzaklık A şehrinin B şehrine uzaklığından daha azdır diyebilir miyiz?
Yoksa A şehrindeki birisinin B şehrinde bir sevdiği varsa bu mesafe daha mı fazla olur? Kim ölçebilir bunu? Bir birim var mı bunu ifade edip sıraya koyabilecek?
İşte böyledir işler her zaman sayısal ölçümle yapılmaz bazı hesaplar. Sözelde her derde deva değildir ayrıca.
Uzaklık meselesi insan hayatında hep vardır. Ama yavaş olduğundan bazı anlar uzaklaştığımızı anlamayız. “Hoop büyüdüm ne zaman bu yaşa geldim.” deriz. Halbuki bir anda kimse büyümez, günler sıralı geçer. Ama biz anlamayız, dünya öyle bir sirayet eder ki hayatımıza zamanı fark etmeyiz.
Çocukluğumuzdan uzaklaşırız evvela. Oyunlarımızdan, masumluğumuzdan en acısı hayallerimizden uzaklaşırız.
Uzaklık bununla sınırlı kalmaz. Kelimelerin uzaklığına düşeriz bazen. Kelimelerimiz bir insanın duvarlarını aşamaz, asla sizi anlamaz gibi gelir. Onun kelimeleri ve sizin kelimeleriniz yan yana gelemez. Ne kadar yüksek sesle söyleyip kelimeleriniz o duvarı aşsın diye uğraşsanız da bulamazsınız doğru yüksekliği. Zorlamak yakınlaştığınızı hissettirse de sonraki adımda sizi daha da uzaklaştırır. Kelimelerin uzaklığına düştüyseniz gerçekten uzaklaşın. Kelimelerinizin yakın olduğu birileri mutlaka uzaklarda vardır.
Sahi siz hiç kelimelerin uzaklığına düştünüz mü?
Aynı evde yaşayıpta uzaklığı kuzey-güney kutbu gibi olanlarda vardır. Seçim şansınız olsa bu yakınlığı mı yoksa mesafelerle ölçülebilen uzaklığı mı seçerdiniz? Yakınınızda olup sesinizi duyuramadığınız mı yeğdir, uzak olup kalbinizde hissettiğiniz mi yeğdir?
Sevgi aynı havayı aynı yerde soluyup değerini bilmemek mi, farklı zaman dilimlerinde gökyüzüne bakıp birbirini dilemek mi?
Yakınlık insanları nankör mü yapar? Yoksa kavuşanları tarih yazmadığı için mi bilmiyoruz? Acıyla mı besleniyoruz? Yoksa şu uzaklık acının azığı mı?
Leyla ile Mecnun’a özenenler uzaklığı göze alabilirler mi? Yaşayabilirler mi bu uzaklıkta aşkı? Kavuşmak yakınlık meselesi mi?
Bilmiyoruz. İnsanlar durmadan istiyor. Sevdiğini yakınında, arabasını elinin altında, evini şehrin ortasında…İsterken uzaklaşıyor insan. Kendinden…
Uzaklığın en kötüsü bu değil mi zaten?
Sahi siz kendinize en yakın ne zaman oldunuz?
0 Yorumlar