ORGAZM VE TARİHSEL SÜRECİ

 Orgazm, cinsel uyarılma sonucunda beynin verdiği yanıt ile bireylere zevk veren fizyolojik ve psikolojik durum olarak tanımlanabilir.  

 

Mastürbasyon, birçok kadın için orgazm olmanın en hızlı ve en kolay yolu olmakla birlikte, bir kadının ilk gelişinde kullandığı en yaygın yoldur. Yapılan bir araştırmaya göre, (partnerleriyle ya da kendi başlarına) mastürbasyon yapmış kadınların mastürbasyon yapmamış kadınlarla karşılaştırıldığında orgazm olma olasılıklarının daha yüksek olduğu ispatlanmamakla birlikte ortaya atılmıştır.

Öncelikle klitoristen bahsedelim Klitoris  memeliler, devekuşları ve bunların dışında sınırlı sayıda hayvanda bulunan sertleşebilen dişi cinsel organıdır. İnsanlarda üretranın girişinin üstünde, iç dudakların kesişme noktasında düğme şeklinde bir kısmı görülebilir

Ortaçağdaki cadı avları sırasında ‘şeytan memesi’ olarak adlandırılan bu klitoris. Cadılık işareti olarak görülüyordu. Kadınların öldürülmesine ve işkencelere bahane ediliyordu. Hatta o kadar ki 1545’te yayınlanan bir anatomi kitabında klitoristen “yüz kızartıcı uzuv” olarak bahsedildi

Üreme, idrar yapma ve haz için kullanılan penisin aksine, klitorisin tek varoluş amacı hazdır. Yapılan araştırmalara göre, penis de klitoris de fetüsün erken gelişim döneminde aynı dokudan kaynağını almasına rağmen, kadının cinsel organı erkeğinkinden daha hassastır: Klitorisin başında bulunan sinir ucu sayısı, insan anatomisinin başka bütün bölgelerine göre çok fazladır, hatta klitorisin başında penisin başındakinden iki ya da dört katı kadar daha fazla sinir ucu vardır.

 penis, seçilen; klitoris ise erkek seçimi üstüne gelişen bir adaptasyondur.

 Fransız psikanalist jak Lacan (lakın) klitorisin penise göre çirkin olduğunu düşünüyor. çoğu erkeğin kadın güzelliğinin arka planında böyle bir gerçeğin yatmasını ilk görüşte garip bulduğunu ifade ediyor. hatta cinsel ilişki ardından çoğu erkek tatmin olduktan sonra soğuma oluşur, kendini kirli hisseder diyor ve ekliyor Lacan bunun nedeninin klitorisle ilgili olduğunu ifade ediyor.

 

13. yüzyılda birçok ortaçağ. Kadınların  gebe kalmaları  için  orgazm olması gerektiğini savunan pek çok fikir bulunuyordu.

 bu fikirler kadınları ciddi sorunlara, hatta intihara bile sürüklüyordu.

Zamanla kadınların ‘içeride’ boşaldığını söyleyen zamanın uzmanları. Kadınlarda gebeliğinin sadece bu şekilde meydana gelebildiğini söylediler. Bu da büyük bir soruna yol açacaktı Çünkü tecavüze uğrayıp hamile kalan kadınların da orgazm olduğu düşünülüyordu. Yani o zamanlar bu bir tecavüz değildi. Karşılıklı rıza ve zevk ile gerçekleşen bir eylem olarak görüldü. Bu mantık yüzünden yine bir çok kadının hayatı karardı, bu görüşlerin bedelini ne yazık ki canlarıyla ödediler.

Kadın orgazmı, 1800’lü yıllarda duygusal ve sinirsel dengesizlik olarak yorumlandı. . Hipokrat’ın bu görüşü, yüzyıllar boyunca histerinin yani duygusal ve sinirsel dengesizliğin kadınlara özgü bir bozukluk olduğunun düşünülmesine yol açtı.

1900’lü yıllara gelindiğinde vibratör, bir histeri tedavi aracı olarak icat edildi. Hatta doktorların kadınları ‘nöbet geçirene kadar uyarması’ için kullanıldı.

1960’lı yıllara gelindiğinde, elektriğin evlerde yaygın olarak da rahatlıkla kullanılabiliyor olmasıyla vibratörler ‘rahatlatıcı masaj aletleri’ olarak halkın kullanımına da açılmış oldu.

 1960’lı yıllarda savaş karşıtı  ‘Savaşma Seviş’ sloganını dillere dolanmaya başlamıştı. kadınların ‘da’ seksten zevk almasının normal olduğu ifade edildi. Bu yıllar kadın orgazmı için de bir devrim oldu.

70’li yıllara gelindiğinde bir kadının cinsellikten keyif aldığını ifade etmesi artık pek tabii normal kabul ediliyordu.

 

Kadın uyarılması: nasıl çalışır; 1950’lerin ve 1960'ların önde gelen seks araştırmacıları olan Masters ve Johnson çifti hayli radikal şeyler yapıyordu (ki bu hâlâ radikal bir şey!): Kadınları makinelere bağlayıp mastürbasyon ya da seks yapmalarını izleyerek laboratuvarlarında cinsel uyarılmayı inceliyorlardı. Gözlemlerinden öğrendiklerine dayanarak “dört evreli cinsel tepki modeli” dedikleri şeyi açıklıyorlardı. Günümüzdeki kimi uzmanlar Masters ve Johnson’ı çeşitli yönlerden eleştiriyor. Örneğin yaptıkları işin basite indirgeyici olduğunu söylüyorlar, çünkü Masters ve Johnson’a göre seks, uyarılma evresinden orgazm evresine dosdoğru ve değişkenlik göstermeden giden bir şey. Her ne kadar eksiklikleri olsa da, pek çok kadın Masters ve Johnson’ın kavramlarını kendi cinsel tepkilerini anlamakta yararlı buluyor. Klasik Masters and Johnson modeli heyecanlanmayla açılır (fakat yeni uyarılma bölgesi teorileri cinsel arzunun genellikle heyecanlanmadan önce geldiğine dikkat çekiyor). Heyecanlanma evresinde eğlence başlar! Genellikle, kadınların kalp atışları ve nefesi hızlanır, kan basıncı artar, genital bölgesine kan akışı başlar ve vajinası kayganlaşır. Tahrik oldukça klitorisi büyür ve sertleşir, tıpkı erkeğin penisinin uyarılma sırasında büyüyüp sertleşmesi gibi. Kadınlar boyunlarında, göğüs kafeslerinde ya da bedenlerinin başka bölümlerinde pembe ya da daha koyu renkte “seks kızarması” yaşayabilirler. Meme uçları dikleşir, iç ve dış vajinal dudaklar şişer. Kadın çoğunlukla bedenindeki değişimler hakkında düşünmüyordur ya da bunların farkında bile değildir. Yalnızca, “Evet, iyi hissediyorum, ” diye düşünüyordur. Masters ve Johnson’a göre bir de plato evresi vardır. Kadın normalde yaşadığından daha yüksek bir uyarılma düzeyindedir, ama sanki ilerleyemiyor gibi takılıp kalmış hisseder. Daha sonra cinsel tepki teorisyenlerinden bazısı bu evreyi uyarılma modellerinden çıkarsa da, görüştüğümüz pek çok kadın bu evrenin deneyimlerini eksiksiz tarif ettiğini söylüyor. Dorian, henüz orgazm olmadığı dönemde, uyarıldığında kendisine hiçbir şey olmuyormuş gibi geldiğinde sinirleri bozuluyormuş. Bu yüzden denemeyi bırakmış, hayal kırıklığına uğrayıp şu sonuca varmış: “Bende bir arıza var galiba.” Plato evresini okuması, orgazm olmaya doğru bir numaralı adımı olmuş; çoğu kadının plato evresini deneyimlediğini öğrendiğinde hayretler içinde kalmış. Eğer durum buysa, demiş, demek ki hiçbir yere gitmeyen uyarılma arızalı olunduğu anlamına gelmiyor – aslında normal olduğunun işareti. Bazı günler kadınlar neredeyse hiç plato olmaksızın heyecandan doğrudan orgazma geçiş yapabilir, bazı günlerse sonsuza dek platoya takılıp kalmış gibi hissederler. Çoğunlukla, eğer stimülasyon devam ederse, bu, kadını öncelikle plato … ancak bir kadının orgazm olması uzun sürüyorsa eğer, böyle bir tablo ortaya çıkar. evresine götürür, en sonunda da orgazma. Oley! Nefes alıp vermesi ve kalp atışları iki katı hızlanır. İlginçtir, bir kadının orgazm sırasındaki beyin dalgaları, derin meditasyondaki birinin beyin dalgalarına benzer. Kadınlar genellikle stimülasyonun orgazm boyunca da devam etmesini ister. Eğer kadın parmağınız, diliniz ya da penisiniz üzerine binmişse, size dur ya da yeter işareti yapana kadar devam edin!

 Zirveye ulaştıktan sonra, kadının yavaşça uyarılmamış haline döndüğü çözülme evresi vardır. Tabii çoklu orgazm günü yaşıyorsa, o iş başka!

Kullanılan Kaynaklar: Yaşasın Orgazm- Marshall Miller , Dorian Solot İlkel Toplum Cinsellik Ve Baskı - Bronislaw Malinowski