SUÇLUYU YANLIŞ YERDE ARAMA SEVDASI/GÜNEŞ AYDIN

 


Suçluyu Yanlış Yerde Arama Sevdası

Hayat… Hepimizle bir alıp veremediği var. Bizim alacaklarımızı borçlu çıkarmak için elinden geleni yapıyor. Gözlerini kan bürümüş bir yırtıcı gibi hayallerimizi parçalamaya devam ediyor. Acımasızlığıyla nam salan bir firavun gibi kırbaçlamaya devam ediyor gün be gün. Bacaklarımızı kırıyor önce, hedeflerimize koşamamamız için. Yollarımıza dikenli çalılar döşüyor. Ayaklarımız kanıyor attığımız her adımda. Bu yolda bazısı düşüyor dizleri parçalanıyor, bazısı ise çektiği acıya rağmen sürünerek de olsa yoluna devam etmeyi göze alıyor. Sonra tutunamayalım diye ellerimizi alıyor bizden. Güçlü olamamamız için etlerimizi lime lime ediyor sanki. En son da gözlerimizi kör ediyor ışığa teslim olmamamız adına. Karanlığa hapsolmak ona mahkum olmak demek çünkü. Bize olan kızgınlığını içinde susturamıyor. Yaptığı hiçbir şey ona yetmiyor. Aç gözlülük hastalığına tutulmuş ve amansız kalmış vaziyette. Artık doktorlar yapılabilecek hiçbir şey olmadığını söylüyor. O ise memnun halinden, kabullenip uyum sağlamış bu duruma. Hırslarının kurbanı olan bir bedbahta dönüştüğününse asla farkında değil. Belki de bu yüzden sesimiz çıkmasın diye ağzımıza kepenkler indirmeye devam ediyor. Çığlıklarımızı kimse duymuyor artık. Herkes sağır, herkes kör, herkes sus pus… Diller lal olmuş, sesler yabancı…Sorgulamıyor kimse, anlamak için çabalamıyor artık. Yozlaşmış akıllarının ardına sığınıyor artık tüm bir insanlık. Elimizden hiçbir şey gelmediğinden hayata kızmaya devam ediyoruz biz de. Suçlayacak birilerini arıyoruz her gün. Bulamadığımızda da her zamanki gibi hayatı günah keçisi ilan ediyoruz. Bize yaptığı haksızlıklara isyan ediyoruz. Ama sesimizi kimse duymuyor, hayat bize kulaklarını tıkamaya devam ediyor.

Uçsuz bucaksız bir dehlizde yapayalnız kalıyoruz en nihayetinde. Yalnızlıklarımızı zırh niyetine üstümüze giyip çığlıklarımızı içimize içimize haykırmaya devam ediyoruz. Gün be gün içimizde büyüttüğümüz öfkemiz yeni kurbanlar aramaya başlıyor kendine. İşte bu anda düzene isyan etmeye başlıyoruz. Justitia’ya sesleniyoruz burdan, Themis’i ortak ediyoruz derdimize. Adaletin nişanelerine yalvarıyoruz, bir yudum adalete muhtaç ama bir o kadar da çaresiz olduğumuzu anlatıyoruz onlara. İnsanların farklılıklarına gözlerimizi kapatıp eşit dağıtacağımıza adaleti haksızlıklara gözlerimizi kapatıyoruz. Güçlünün güçsüzü yendiği, haksızın haklının üstüne çıktığı bir dünya ehli olmaya başlıyoruz. Terazinin kefesi parayı kim daha çok verirse kim daha güçlüyse onun lehine hareket ediyor artık. Kimse emeğinin karşılığını alamıyor. Pire için yorgan yakılıyor bu devirde, kurunun yanında yaş yanıyor. Kimse hak ettiği değeri göremiyor. Değersizleşiyoruz zamanla… Cevherden kömür parçasına doğru bir yolculuk başlıyor. Herkes adalet diye haykırıyor, hayatı bahane ediyor ama herkesin çığlıkları kendi içinde yankılanıyor. Sesimizi duyuramıyoruz, sesimizi duymuyoruz. Kör ettiğimiz gözlerimizle, ağzımıza indirdiğimiz kepenklerle kendi kuyumuzu kendimiz kazıyoruz. Kendimizi anlatamayınca da vicdanlarımızı rahatlatmak adına vicdan mahkememizde hayatı yargılıyoruz. Hükmü verip tüm faturayı ona kesiyoruz. Kendimize biçtiğimiz bu duruma kılıflar uyduruyoruz. “Çaresizdim, korkaktım, güçsüzdüm, fakirdim” diyoruz. Kendi elimizle adaleti yozlaşmaya terk ediyoruz. Zaman akıp gidiyor, her gün bir diğerinin aynısı… Akreple yelkovan kovalamaca oynamaktan yorulmuş halde. Tarihin tozlu raflarında kaybolmaya yüz tutmuş olan adaleti artık kimse aramıyor. Bir zamanlar en azından sadece bir kadın ismi halinde varlığını koruyan adalet kadın ismi olarak bile unutulmaya yüz tutmuş durumda. İnsanların tercih listelerinde ilk binde dahi yer alamıyor.Biz bir dünya insancık, suçluyu yanlış yerde arama sevdasına tutulmuşuz. Bu sevda uğruna kendimizden vazgeçmeyi göze alıyoruz. El ele vermek yerine birbirimizden kaçıyoruz. Kaybediyoruz fark etmeden, kayboluyoruz. İşte bu yüzden bahanelerimizin altında kazdığımız kendi mezarlarımızda cehalet uykusuna çekiliyoruz. Susuyoruz, sustukça yok oluyoruz

Yorum Gönder

0 Yorumlar