Anne With An E
Dizi toplam 3 sezon 27 bölümden oluşuyor. Lucy Maud Montgomery’nin klasik çocuk edebiyatı Anne Green of Green Gables’dan uyarlanan Kanadalı bir dizi televizyon dizisidir. CBC Television için Moira Walley-Beckett, Amy Shirley McNulty, Anne Shirley, Geraldine James Marilla Cuthbert, R. H. Tarafından yaratılmış. İlk bölümünü 19 Mart 2017’de son bölümünü ise 24 Kasım 2019’da yayımlamıştır. Dizi 2017 ve 2018 yıllarında Kanada Televizyonları Ödülleri’nde en iyi drama dizisi ödülünü kazanmış. Yetim olma, psikolojik travmalar ve cinsiyet eşitsizliği, ırkçılık, ifade özgürlüğü gibi sosyal konuları ele alan dizi ilk bir iki bölüm sıkıcı geliyor fakat devamında sizi sürüklüyor. Yetim Anne, yetimhaneden erkek sanılarak çiftliğe alınıyor. Kız olduğu ortaya çıkınca geri gönderilmek isteniyor fakat bir şekilde çiftliğe geri dönüyor. Anne, çok konuşan ve inanılmaz bir hayal dünyasına sahip kitap kurdu bir insan. Öğrendiği kelimeler konuşma diline vurunca, kendi dış görünüşü ile birleşince ortaya dışlanmış bir karakter çıkıyor. Oysaki onu özel kılan şey kızıl saçları, çarpık dişleri, yüzündeki çilleri ve durmadan konuşması. Herkes onu garip bulup dışlarken o insanların en zor zamanında bilgisi sayesinde onlara yardımcı oluyor. Dış görünüşe bu kadar önem veren insanların egolarının bir yerde patladıklarını elbette görüyoruz. Evren karmasını elbette ödetiyor insana. Anne yapılan kötülüklere rağmen yine de kin tutmuyor kimseye. Çünkü derdi sadece edebiyat. Öylesine akıllı ki feministliğin kitabını yazıyor adeta. Kadın haklarını savunuyor o güzel kalbi ve aklıyla, sorgulamalarıyla. Dizi boyunca en duygulandığım sahne Anne’nin okulda dışlanıp koşarak eve gelip ağlayarak Marilla’ya sarılmasıydı ve okula gitmek istememesiydi. O kadar gerçekçi ve içten geçirdi ki duyguyu. Bütün oyuncuların mimikleri, hareketleri, senaristin yazdığı diyaloglar, verilen mesajlar çok iyiydi. Marilla ve Matthew’in gençlik aşkları ise diziye ayrı bir tat vermiş. Diana ve Anne arasındaki dostluk ise ailelerin çocuklar üzerindeki baskıyı çok iyi göstermiş. Bireyselliği öğrenememelerini, karar verme yetilerini kaybettiklerini iyi vermişler. Rachel, Marillanin arkadaşı olsa bile biraz bencil bir karakter. Marillanin fikrini sormadan kendine göre kararlar alıyor. Toplum ne der diye yaşayan, insanları gazlayan, patavatsız biri. Sonunda Marilla ile tartışma yaşıyorlar fakat uzun yıllardır dost oldukları için sorunu aşıyorlar. Sebastian ırkçılığın en iyi göstergesi. Onu hala köle sananlar oluyor. Gilbert babası öldüğü için yalnız kalıyor ve Anne ile aşk yaşamayacaklar diye çok korkmuştum. Çok iyi drama dizisi Anne With An E. O kadar güzel, dokunan replikleri var ki. O replikleri Anne söyleyince daha bir heyecanlı oluyor. Finalde neden bitti ya dediğiniz türden. Bıcır bıcır oyuncular, küçücük heyecanlar, aşkların altında derin mesajlar... Anne, her şeye pozitif bakıyor ve belki de bu şekilde gizliyor duygularını. Ne kadar güçlü dursa da seyirci bir ara onun sadece çocuk olduğunu unutuyor. Ne kadar büyük cümleler kurarsanız o kadar kırılmayacağını sanan insanlara Anne’nın çok kırılması şoku veriliyor. Ormanda kendine küçük bir yer yapan Anne, kendisini orada rahat ve ait hissediyor. Yakın arkadaşının gay olması yine bir sosyal mesajın verilmesi diziyi anlamlı kılan en önemli unsur. Matthew’in çok para verip Anne’ye elbise alması ise dokunaklı bir sahneydi. Marilla, Anne’yi kendi kızı gibi gördü, okumasını istedi ve elinden geleni yaptı. Bazı karakterlerin dönüşümleri, bazı karakterlerin istikrarlılığı çok güzeldi.
2 Yorumlar
İyi kötü bir şeyler yazmışsın Anne serisi hakkında. Fakat bilmediğin bu kitap serisinin Netflix yapımı sonrasında ne kadar değiştirildiği. Bu bir dizi değil, ikinci dünya savaşından önce yazılmış bir kitap serisidir. Dizisi çıktıktan sonra basılan kitapları okuduysan tamamı çöp. Asıl basımla ilgileri yok. Netfix zaten mahvetmiş hikayeyi. Hikayede eşcinsel yok, lezbiyen yok, o zenci yok. Böyle sapkın ilişkilerin bir çocuk kitabı serisinde ne işi var? Bir de çocuk dizinsinde verildiği için savunmuşsun bunları, cahillik resmen yaptığın. Dizide anlatılan olay örgüsünün %90 kitapta yok. Uydurma. Diziye endeksli hazırlamışsın yazını, O ZAMAN şöyle diyeceksin yazının başında bu yazarın orijinal eseri değil, diziyi esas alıyorum. Ya bilmiyorsun eserin aslını ya da bilmene rağmen gidip yanlış yanlış yazmışsın.
YanıtlaSilYazının başında dizi ile ilglili bilgiler mevcut. DİZİ incelemesi olduğu tümüyle aşikar. Yani okuduğunu anlayabilen bir kişi bunu da anlayabilir. Burada baz alınan taraf kitap değil dizi. Eşcinsellik bir sapkınlık değildir. Öncelikle bunu bilmeniz ve insanlara saygı çerçevesinde yaklaşmanız gerekmektedir. Fakat bilmemek değil öğrenmemek ayıp diyoruz. Burada incelenen taraf, kitapta olup dizide olmayan şeyler değil farkındaysanız. Tekrarlıyorum bu zaten Dizi İncelemesi. Dizi incelemesi olduğu içinde elbette ona endeksli yazacağım. Teşekkürler.
Sil