ESNA
Karanlığın
ruha çöktüğü bir akşam. Bir kadın durdu yansımasında. İrileştikçe irileşti
gözleri. Griye çalan gözleri katran karası gece de kaybetti rengini.
Yüzünün her
bir santimi yanık kokusuyla dolup taştı.
Saçının bir
teli düştü alnına. Kırıktı kalbi. Bomboştu avuçları.
Sesinin
tınısı yokluğa yakındı.
Bir parçası
yüzüne baktığı her anda kopuverdi içinden.
Zihninin tüm
hayalleri bölündü parçalara. Kurduğu sayısız düşüncenin intihar edişi kayıp
etti varlığını.
Teni yanıktı,
canı hıraşan, yokluğu sayıklanandı.
O artık
yansımasına bile yabancı olan, darağacına umutlarını asan Esna'ydı.
0 Yorumlar