UMUT/SEMRA ASLANTAŞ



UMUT


Umut…

Beş harf.

Sınırsız duygu.

Binlerce soru…

Aşılamayan zaman…

Cevabı olmayan sorular…


Hayatta her şey belirli bir döngüde yaşar. Zaman ilerledikçe anlamlar yüklenir hayatın en son noktasına. Takvimden çıkarılan her bir yaprak daha da anlamsızlaştırır hayatı. Akreple yelkovan hızına yetişmeyen bir sürat koşucusu gibi ilerler. Biz ise hayatın penceresinden izlemekle yetiniriz.  Şimdi aklımıza gelenlerin cevapları için çalışmaktır hayatı anlamlandırmak. Anlamı olmayanları bulmak hatta tekrar anlamlandırmaktır. Çünkü hayat ne için, kim içindir sorularına ben cevabını vermek için oldukça kısadır.



Ne için varız bu hayatta? Ne için yaşarız bu hayatı?  Zamanın bize hediye vermesini beklemek için mi? Yoksa acılarla yüzleşmek için mi? Sonra tekrar yalpalar ayağımız. Düşeriz takıldığımız her bir anlamın altında ezilircesine. Düşüncelerimiz bizi en karanlık noktaya iletirken biz bir parça ışığa tutunmak için çabalarız. Çünkü biz bir parça umuda tutunmak adına yaşarız bu hayatı. Bir parçamız o umuda tutunarak hayatta kalmaya çalışırken bir parçamız ise kalmaya niyet eder o karanlık, ücra köşede. Gözlerimizi kapattığımızda kalbimizde ne hissediyorsak ordayızdır belki de, anlamak istemeyiz bazen. Gözyaşlarıyla harmanladığımız umudumuzu güneşle kurutmak istediğimiz anda bir çelme takmadan hayat, tutunmak adına çabalarız. Bir harf, bir tebessüm, bir şarkı bizi bağlarken bu hayata her zaman içimizde olan umuda sarılırız. O bizi bu hayatın pençesinden alıverir. Kaldığımız her bir ana hapsolurken düşüncelerimiz bizden firar eder. Kalbimiz gümbürdeyerek yerinden çıkmaya yeltenir. Umut kendini belli ederken tüm hücrelerimizde biz hepsinin içinde kaybolmak isteriz. Hafifçe pencereden esen rüzgâr tenimizi yalpalarken, ruhumuzun anahtarı kalbimizin ışığında beliriverir. Ürperirken,  sadece daha da tutunuruz ya bizi ısıtacak bir şeye. İşte ruhumuzu ısıtacak olanda umudun ta kendisidir. Hayallerin, umutların içinde yaşam bize ne için olduğumuzu hatırlatır?


Bizim için en önemlisi o zamanının içinde yaşadıklarımızdır. Hayat yazar biz ise oynarız. 

Biz asıl kahramanlar olmasak ta hayatta, figüranlar içinde hayat güzelleşir bir kelebeğin kanadını çırpışında.


Ne de olsa bir kelebek dahi kanat çırpsa bir kargaşa yaratamaz mıydı bu hayatta?




Yorum Gönder

0 Yorumlar